Her şey bu küçük çocuğun videosunun 59saniye.com'a yüklenmesiyle başladı. Sonra Facebook, Twitter her yerde küçük Kaan'ı görmeye başladık. Peki nasıl oldu da bu kadar kısa sürede paylaşımlar birbirini kovaladı ve "Anlayamasın" anneanneme kadar ulaştı?
Well everything started when this little kid's video dropped in 59saniye.com. After that Facebook, Twitter and simply everywhere, we could see little Kaan. But how did this go viral in such a little time that my grandma even made joke about it?
Neyse işin geyiği aylar önce bitti o kısma zaten hiç girmiyorum ama birazdan görecekleriniz işin viralden de öteye gittiğini gösteriyor. Çünkü işin geyiğini sadece insanlar değil, şirketler de yaptı. Aşağıda örneklerini görebilirsiniz. İşte karşınızda gerçek zamanlı pazarlama!
Anyways i'm not going to make any other joke about this thing, which is being made several times months ago. But the thing is you'll see that tthis thing went much bigger than a viral thing. Because not only these people made jokes about it, also companies did. You can see examples below about it. Here's ladies and gentleman a Real Time Marketing!
11 Nisan 2014 Cuma
9 Nisan 2014 Çarşamba
Ayaklı Reklam Logoları
Reklamların tüketici davranışları
üzerindeki etkisini; kendimi, reklam geçişleri arasında en az üç farklı
markadan ürün almaya şartlarken bulduğumda, daha net görebildim. Ama az sonra
vereceğim örnekler, markaların bazı insanların hayatında çok daha fazla anlam
taşıdığını gösteriyor. Ömür boyu onlarla kalacak kadar!
Dövme, günümüzde, özellikle hippi
dönemlerinden sonra neredeyse herkeste görebileceğimiz bir aksesuar belki de.
Hatta cesaret edebilsem ben bile yaptırmak isterim; belki bir tarih, belki bir
yazı, belki bir figür. Ama figür demişken elbette, hayatımda önem taşıyan bir
şey olsun isterim.
Bunun önemini büyük markalar
kavramış olacaklar, öyle değişik pazarlama yöntemleri ve reklamlar
kullanıyorlar ki, insanların hayatındaki figür, onların logosu oluyor. Çok
çılgın değil mi? İşte bu fanlar, sanki birer ayaklı reklam logoları gibi
etrafta dolanıp, dövmelerini gururla gösteriyorlar. Hem de bedavaya iyi mi?
Valla reklamlara harcanan milyon dolarlara acımışsınızdır; bu şimdi en ucuz ama
en fiyakalı reklam değil de nedir?
İşte o dövmelerden bazı örnekler:
1. Google
2.
Apple
3. Harley Davidson
4. Romney Kampanyası
Evet, siyasi kampanya logosu bile
insanların suratında bir dövme olarak ölümsüzleşebiliyor. Peki, bu derece marka
fanatiği olmak bizi nereye götürüyor? Tüm o kapitalizmin kölesi muhabbetini bir
kenara bırakalım ve oturup düşünelim. Bu, küçük bir olay gibi gözükebilir çoğu
kişiye, ama biraz derine inildiğinde aslında büyük şirketlerin bu tarz
olaylardan milyonlar kazandığını biliyor muydunuz? Nöropazarlama burada devreye
giriyor; tüketicilerin alışveriş yaptıkları esnada en çok neye odaklandıkları,
o markayı seçme nedenleri, bağımlılıkları araştırılıyor. Çoğu zaman tüketim
kararları bilindik nedenlere değil de, marka bağımlılığı yaratan nedenlere
dayandırılıyor.
Araştırmalarda birden çok neden
bizi satın almaya yönlendiriyor; ancak en çok etkili olanlar bana göre orijinal
ve akılda kalıcı reklamlar. Bu nedenle özellikle gerilla pazarlama teknikleri
tüketiciler üstünde inanılmaz etki bırakıyor. Bu tarz reklam logosu dövmeli
insanların sokakta dolaştığını düşünün, neredeyse herkes dönüp bakar. Ve evet,
belki o an sadece gülüp geçecek o insanlar ama o logolar bilinçaltlarına o anda
işlenmiş olacak. Sonra neden birden hiç aklınızda yokken, altınızda BMW’niz,
canınız buz gibi bir Pepsi çekerken, İkea’ya gittiğinizi sorgulamayın. Benden
söylemesi J
27 Haziran 2013 Perşembe
Nostalji Sarmış Dört Bir Lobu
Nerede kalmıştık? Ben, şimdiki zamanın değişiklerine adapte olma evresi geçirirken, sizi de kendi dünyanızdaki zaman makinesine yerleştiriyorum. Konu aslında tam da bu, zaman: Siz hangi zamandasınız? Bahsedeceğim örnekler çok eskilere götürüyor bizi, ama bağlantıyı tabii ki kurabilirsiniz; çünkü tüm bu markalar günümüze kadar gelmeyi başardılar. Şimdi tabii ki yepyeni imajlarıyla, değişimi görelim:


Kaydol:
Kayıtlar (Atom)