Anne-kız Modu!

Şimdilerde izlediğim reklamlar, inandırıcılığı bırakın, artık katlanabilir olmaktan çıktı. Deterjan reklamlarında mutlaka bir örnek aileye mensup, mümkünse kızı/oğlu da ünlü olan tipler, bizlere bilmem ne markanın kokulu deterjanıyla yıkanmış giysilerimizin, bizi etrafımızdakilerden mutlak ayıracağını söyleyip durmakta. Valla beni etkilemiyor bunlar, zaten işi anneme bırakmışım ama bu kadar aynı tarz reklamı çekip, neredeyse o dönem hangi ünlü ve kızı/oğlu popülerse onu oynatıp, sonra da rekabetten söz etmesinler. Tamam diğerlerinden geri kalsınlar demiyoruz da bari, ünlü anne-kız mantelitesinden bir çıkın. Özgün olun azıcık, yazık.

Markacı Cenin!

Markaların biz daha anne karnındayken etkilerinin başladığını biliyor muydunuz? Zaten anne karnındaki ceninin annesinin sesini bunun yanı sıra dışarıdan gelen seslere karşı tepki verdiği uzun süreden beri bilinmekte. Ve bir de bu seslerin içinde sürekli tekrarlanan ritimler ve sözler bulunduğunda, yeni doğan bebeklerde bu seslere karşı özel tepkilerinin bulunduğu da deneylerle kanıtlanmış durumda. Bu da demek oluyor ki, yaşadığımız teknolojik çağda, markalara ve onların duyumsal etkilerine daha anne karnındayken yeteri kadar maruz kalıyoruz.

Suri Cruise- Küçük yaşta marka kurbanı :)

Peki bunun sonucu nedir? Araştırmalar konuşsun, Kalifornia Berkeley Üniversitesi'nden psikolog Dr. Allen Kanner, Amerikan çocukları içinde yaptığı araştırmaya göre;  çocuklar 36 aylık olduklarında ortalama 100 logoyu ayırt edebiliyor, daha 23 aylık bir bebek Coca Cola'nın sloganını eksiksiz söyleyebiliyor, ilkokula gelen bir çocuk ortalama 200 markayı ezbere biliyor ve bu sayı çocuklar 10 yaşına geldiğinde 300-400 ü buluyor. Şimdi söyleyin daha bebekken mama önlüğünün üstünde lisanslı karakterler olan ve susturulmak için önüne televizyon açılıp reklam izlettirilen bir çocuğun, anne ve babasından o reklamlarda gördüğü karakterleri içeren oyuncaklardan istemesi normal midir, değil midir? Bence bir düşünün...

Karşı Konulmaz Axe Etkisi

Yine geçenlerde okuduğum bir yazıya göre, erkeklerin hayat boyu en büyük fantezisinin kadınlar tarafından beğenilmek, arzulanmak olduğu ortaya çıkmış. Ama aynen dediğim gibi "KADINLAR" tarafından... Görünüşe göre erkekler, sadece bir kadın tarafından beğenilmeyi yeterli görmemekte ve belki de ego şişirimidir, kim bilir?

Peki bu sonuca göre, bu araştırmadan haberdar bir marka size tanıdık geldi mi? Durun ben söyleyeyim. Erkeklerin vazgeçilmez kokusu "AXE"! Reklamlarını hatırlasanıza hep bir erkek kokuyu sürünür ve caddeye çıkar, arkasında da müptela olmuş "birden çok" kadın. Aferin ama ya, böyle bilimsel temelli kampanyalara hayranım!

According to a research that i read the other day, the biggest fantasy of men is to be attracted and be desired by the women. But as i said by the"WOMEN"... It seems like just one woman isn't enough for a man to feel satisfied, well, maybe it's just an ego thing, right?

Whatever but, have you noticed a brand, who is informed about this research? Wait i'll tell you. It's the men's most wanted scent "AXE"! Just remember the ads of it; some guy uses it and then goes on a street and then "more than a woman" get attracted and get in line afterwards. But well done for such a scientific based campaigns and ads! Just Go for it!

Ayaklı Marketing!

Çevrenizde hiç her dediğini dinlediğiniz, o ne yaparsa takip ettiğiniz birileri oldu mu? Hiç giydiğine, yediğine içtiğine müthiş dikkat eden bu kişinin, aslında birden çok markanın temsilcisi olabileceğini düşündünüz mü? Eğer "yok artık" dediyseniz, acele etmeyin derim; çünkü son dönemlerde ortaya çıkan bir araştırma artık bunun mümkün olabileceğini ortaya çıkardı.

Is there anyone in your life that you listen whatever he/she says or imitate whatever he/she does? Have you ever considered that maybe this person, who is very careful on whatever he/she dresses or eats, drinks, is a brand agent who serves for many different brands? If you said "No way!", i'll say take a minute; because according to a research these days, it could really happen.

Normalde en başarılı pazarlamacının çalıştığı, hayal gücünde sınırın olmadığı reklamların döndüğü, bir de indirim, promosyonlarla desteklenen markaların daha başarılı olacağını düşünürüz. Ama devir artık değişti. Tüketici artık kendi zevkine bile değil, arkadaşının tavsiyesine uyup alışveriş yapıyor. Böyle olunca kulaktan kulağa yayılan marka daha tercih edilir oluyor.

Normally we think that the firm, who has the best marketer or has the most creative ads and of course makes big promotion sellings are the ones that becomes succesful. But today it changed. Now consumers don't even rely on their own feelings, they are relying on their intimate friend's opinions. So now the biggest marketing weapon is "ear to ear" selling.

Bu konuyla ilgili size çok güzel bir önerim var: 2010 yılında başrollerinde Demi Moore ve David Duchovny'nin paylaştığı "The Joneses" filmi. Filmde banliyöde örnek bir aileyi temsil eden bireylerin aslında birden çok markayla anlaşmış oyuncular olduğu işleniyor ve tabi nasıl satış yaptıkları. Herkese iyi seyirler!

I got a great tip on this: The movie which shot at 2010, with the leads Demi Moore and David Duchovny, called "The Joneses". The film is based on a family, who lives in a suburb in a rich neighbourhood and looks perfect, then it turns out that this family is formed bya bunch of actors and they all are brand agents who sent to this place to sell specific brands and how they do it. Well enjoy the movie!