11 Aralık 2012 Salı

50 Million Dollars Baby


Look how happy she is! Of course it's not that she'd be able to drink all these cans, it's because now that she and Pepsi become global partners, she'll become "Richy Rich" female version. Wow! Really wow! But it's because this partnership costs 50 million dollars (yeah read with your eyes but hear the number in your head) to Pepsi. Some people tell that when it comes to entertainment world, getting old is a disadvantage. Clearly Pepsi didn't care, obviously Beyonce's after pregnancy body haven't heard about it.



Years went by and sorry for the other girls; one went shaved head not a pop princess anymore, other is still our rock imaged pop artist, but Beyonce stayed straight and got solo on this partnership this time, in the year of 2012. I must admit, as this professor in NYU mentioned, these brand ambassadors (singers, actors etc.) are not only "muppets" as some people think in the marketing world. Companies earning much more money through this new strategy and Pepsi got clever earlier to tie down a celebrity like Beyonce. Watch out for the new cans of Beyonce's face on it, dear collectors!

3 Feb 2013 Superbowl Stage- sponsored by Pepsi



Celebrity Couple Twitter-Instagram Split

I guess this title is really reflecting what i feel about the sensational break up of these two. So what? What happened when you didn't see the instapic right under the tweet you put on? I guess waiting for one more second opening the mainpage of instagram, made some people very frustrated. Cuz otherwise i can't explain, all the news about the split on the internet since the split. Come on people we have much more problems bigger than that!


And by the way, even though i like using instagram, i don't think that it's irreplaceable. Before that i was using picnik and i can say that it had much more great filters. And we shouldn't ignore the fact that, there's been a very bloody competition going on in the social media area. So we'll see the pros and cons of this break up on the following days.


So Willy Wonka!



I found out some greatest promotions of brands usually came out of an idea, which took place earlier at some place or time. I always support the original ideas but in this Kit kat promotion for else i liked the point; they clearly inspired by maybe the greatest children book and the later the movie of all time: Charlie's Chocolate Factory.

Charlie's Chocolate Factory Scene
As in the movie, if you are lucky enough to find the special pack, in this case it's the GPS enabled pack,  you'll get 10,000£. In the movie you'd be able to meet Willy Wonka i mean Johnny Depp. I hear some girls choosing the movie prize. Whatever, the point is they created GPS enabled packs so that when you open the pack, your address will be found by the people, who'll give you the prize in 24 hours. Amazing isn't it?



I suggest you to start eating Kit Kat's immediately. And here is the video of Nestlé's new "We will find you" promotion:



30 Kasım 2012 Cuma

Very Changeables ;)


If you are a brand that everybody loves and trusts; of course you would like to pay attention in every step you make in order to make your customer happy. But if you are a brand that only wants to make more money, in order to ignore what your loyal customer think, then "failing" is simply what you'll get.

I wrote a post earlier about the logos but this time, i would like you to catch up with the new logos that some brands have. My first example is our dearest Microsoft. We all see their new Windows 8 ads all over, and of course meet their new logo. I admit that this one looks futuristic and brought a new image to Microsoft, more related to the potentially high technology, so i liked it.

But some brands aren't that lucky. Last year GAP changed their logo, suddenly, and their customers got furious. They went back to the old one immediately, after people wrote bad reviews against this new logo on social media. This image below is really sarcastic!



Starbucks also kicked out its name out of its logo, but reviews show that people aren't also happy about this change.



Last but a happy new one is Pepsi's. They changed their neutral logo into a smiling one, it looks much better, isn't it?




29 Kasım 2012 Perşembe

Hey We Don't Have Christmas But...

Actually i'm writing this post because simply today i went to Starbucks and realize that in Turkey we really do have some attention on the christmas themed products. More clearly i could say that, having these multi-country brands help us think and feel that way. Of course, i knew these marketing strategies are working pretty well especially on the holidays in the Christian world, but in a Muslim country? How could they possibly do that?



I guess the reason is simple, we love themed marked products. I mean which would you buy rather: a classic mug like that you also probably won't even recognize during the year or a Christmas special one that only you and a few lucky people could own? It's all about the package and the theme. More clearly, these red and green colors reminds us that we're close to the end of the year; already reminds us that it's winter and cold and we should buy a grande 2012 winter special toffee nut latte. That's the deal, it's that easy and simple to raise up the selling in a non-Christian country. So how about grab a cup of coffee from Starbuck's now?




23 Ekim 2012 Salı

RAGU varsa Utanma!

Hey gidi günler hey! "Charlie Bit My Finger" videosunu kim hatırlamaz? Üstünden tam 5 yıl geçmiş, küçük veletler büyümüş de reklamlara çıkmış. Hakkını vermek lazım RAGU markasının, bir aralar fenomen haline gelen videoyu çok da güzel kullanmış. Peki RAGU ne markası? Efendim kendileri bir sos markasıdır, etli makarna sosu bildiğiniz. Ancak reklamlarını çok başarılı buldum, paylaşayım dedim.

Reklamların genel mesajı, çocukken tanık olduğumuz utanç anlarını, Ragu sosuyla unutulabileceğini göstermek. Charlie'yle bağlantısı da videodaki şarkıda gizli, Charlie ailesinden yana yakınıyor şöyle diyor:Bana yardım edecekleri yere, beni videoya çekmeye devam ettiler ve şimdi tüm dünya beni izliyor. Büyümüş de utanmış çocuk işte ;) 


Ama aşağıdaki video, Charlie'nin durumdan biraz daha ağır duruyor; çünkü bu videodaki çocuk annesini babasını yatakta sevişirken yakalıyor. Bazılarına rastgelmiştir, psikoloji bozucu, ama bu videodaki şarkı çok daha iyi: Annenler sana her zaman kapıyı tıklatman gerektiğini, saat daha sadece sekizken yatakta oldukları için öğretmişlerdir :)

Vah yavrum, şoklar geçirdi bir Ragu verin şuna şimdi :)


22 Ekim 2012 Pazartesi

Kurtarın Bizi!

Evet Coca Cola bir kez daha yılın en değerli markası seçilirken, Interbrand'e göre bu yılın en çok değer kaybeden markaları açıklandı. Bunun yanı sıra, en son geçen yılın ölçümlerinden bu yana %20 ve üstü büyüyen markalar arasında amazon.com, Oracle ve Samsung var.

Bu yıl aralarında Goldman Sachs gibi hala finans alanının öncü gelen markasında bile %16 lık bir düşüş varken belki de en büyük düşüşlerden biri %40 la Blackberry'de görülmekte. Ancak kabul etmeli ki, her bir markanın kendine has rakipleri var. Ne de olsa devir; göze göz, dişe diş devri, öyle yan gelip yatma lüksünüz yok arkadaşlar, batmak istemiyorsanız kurtarma paketinizi devreye sokmanın vakti geldi de geçiyor bile! Benden tavsiye, bu markalara dikkat!


1.Blackberry


2.Goldman Sachs


3. Nokia


4. Moet&Chandon


5. Yahoo!


6. Citi


7. MTV



8.Honda

20 Ekim 2012 Cumartesi

İlham-ı M.A.C



"Değerli Marka" denince herkesin aklına ne gelir bilmem ama, bana göre zamanının nabzını tutan markanın değeri de o ölçüde yüksek olur. Hele de şimdiki dijital çağda! Her türlü pazarlama taktiğinin uygulandığı günümüzde, ancak tüketiciye ulaşabilen markalar akılda kalıyor ve geri dönüşler de o derece olumlu oluyor. Elbette bunun yanında tüketici sadakati de oluşuyor, ürünlere talep artıyor.



Gelelim ilham-ı M.A.C kavramına... En güzel tanımın bu olduğunu düşünüyorum; çünkü onlar her dönemde ve her yeni ürününde günümüzde yaşayan ya da günümüze mal olmuş ve toplumdaki çoğu kesime ilham veren sanatçılarla çalışıyorlar. Yani bahsettiğim dönemin nabzını tutma meselesi... Ancak bu her zaman herkesin sevdiği idol kişiler olmak zorunda değil, ürüne göre seçilen bir pop yıldızı, bir film aktrisi ya da zamanının en kadınsı idollerinden biri olabilir.


Son dönemden örnek verecek olursak, daha kadınsı bir ürünü için Marilyn Monroe kullanılmış. Bu koleksiyona sahip olan kadınlara," Alırsan Monroe seksiliğine, kadınsılığına kavuşursun." mesajı verilmiş. Kırmızının büyüsüne kapılıp alanlar da oluyordur elbet ama buradaki mesaj bir koleksiyondan fazlasını vaat ediyor gibi ne dersiniz? 





10 Ekim 2012 Çarşamba

It Doesn't Count If...


KFC bu ay yeni bir pazarlama stratejisi belirlemiş, tabi ki Avea ile yaptığı kampanya anlaşmalarından bahsetmiyorum, daha yaratıcı bir şey ilgimi çeken. Projenin odak noktası da kadınlarmış, hem de KFC'den yememeye yeminli kadınlar. Açıkçası ben de çok yağlı bulduğum için bu amcayı sevmem. (Eski kovacı) İşte tam da bu nedenle pazarlama yetkilileri, kadınlara diyet bozdurucu bir yöntem bulmuş. Bunu, tam da kadınların duygusal yönlerine seslenerek yaptıkları için de proje başarılı olmuş. İşte kampanyanın kısa bir videosu aşağıda:



Görüldüğü üzere videoda kadınların sağlıksız yemeklerden yemek için kendilerine uydurdukları mazeretlerden parçalar var. Örneklerin gerçekçiliği, projenin de başarısını gösteriyor. Ancak gerçek başarı KFC'nin ürünlerine olan güveninde yatıyor ve mesajı diyet bozmaya niyetli kadınlara veriyor: Kendinize mazeret üretmediğiniz zamanlarda KFC yanınızda! Ya da bunun gibi bir şey :)


24 Eylül 2012 Pazartesi

Moda Çılgını Çıldırtacak!

Kendisine moda çılgını lakabının uygun görüldüğü Anna Dello Russo, 4 Ekim'de Türk kızlarını çıldırtmaya geliyormuş. Nasıl mı? Tabi ki H&M için tasarladığı koleksiyonla. Tabi ki ben koleksiyonu burada tanıtmayacağım, isteyen ve muhtemelen bu yazı sonrası çoğu kişi girer bakar da, asıl sorun Türkiye'de biz görmeyeli, işler baya daha önce bir yazdığım "Black Friday" olayına dönmüş.



Anna dello Russo
Neymiş H&M bu koleksiyonu 4 Ekim'de sadece İstanbul İstinye Park mağazasında ve sınırlı sayıda müşterisiyle paylaşacakmış, iş burada da bitmiyor, o sabaha yığılma olacak ya millet bir gece önceden kamp yapacak ya, kuyruktaki her 10-20 kişi arası insanların bileğine farklı renklerde bileklik takılacakmış. Her kişi her parçadan sadece bir ürün satın alacakmış, ay çok düşünceliler! Yok bir de devletimsi odun, yiyecek, içecek yardımı yapsınlar! Oldu! 


 



Ya lütfen bir o günü kafanızda canlandırır mısınız lütfen? Kafayı sıyırmış kız sürüsü, mağazaya hücum ederken, birbirinin elinden ayakkabı kapmaya çalışırken. Amerikan filmlerini çok izlemişim, mağaza taktiklerini fena takip etmişim. Hayır bir de bu koleksiyon için Paris'ten fena eleştiri okları gelmiş, haberiniz ola alacak olanlar, koleksiyon baştan aşağı zevksiz, bayağı ve gösteriş meraklısı bulunmuş. Ama zaten Anna da moda çılgını lakaplı bir kadın, o da istediğini yapıyor işte. Neyse sonuç olarak başta benim de ilgimi çeken ama sonradan bu bileklik olaylarını falan okuyunca soğudum bir olayı anlattım size, siz siz olun kendinizi Amerikalı sanmayın, enerjinizi de başka yararlı konulara harcayın!

19 Eylül 2012 Çarşamba

Oppa Gangnam Style!


Bu şarkıyı ilk duyduğumda ve de saçmalık olarak değerlendirdiğimde, şimdiki yazıyı yazacağımı tahmin edemezdim, bu yüzden sevgili erkek arkadaşıma buradan teşekkürü bir borç bilirim. Ama her ne kadar şarkı fenomen haline gelmiş olsa da benim değinmek isteyeceğim şe elbette popülerliğinden öte bir şey. Adam 2 ay gibi kısa bir süre içinde 200 milyondan fazla kişiye ulaştı ve K-pop olarak bilinen Kore pop müzik kültürünü dünya listelerinde bir numaraya taşıdı.

Britney dansı öğrenirken
Nelly Furtado şovunda 

Bu popüleriteye erişmede öncelikle klasikleşmiş pop kültüründen farklı bir giyim tarzı, farklı bir dil, döneminin "Macarena" etkisi yaratan dansı ve temelde anlamadan da olsa şarkıyı herkesin samimi bulması yardımcı olmuş. Başta Kore olmak üzere kendi kültüründen çok çok farklı ülkelerde bile zirveye oturması, şarkının başarısının yanı sıra, insanlara bunun özgün gelmesiyle açıklanabilir.

Şimdiden bir sembol haline geldi "gangnam style". Şarkıcı "Psy" da çizgi karakteri oluşturulan bir sembolizme dönüştürüldü. ancak çok fazla dönemsellik kokuyor, yani LFMAO'nun "Everyday i'm shuffling" den tek farkı adamın ve kültürünün daha sempatik gelmesi olabilir. Şimdiden ünlüler dahil herkes dansını öğrenmeye, coverlayıp kendi şovunda kullanmaya başladı. Devamı da gelsin isteriz, K-pop da yükselsin.


17 Eylül 2012 Pazartesi

Görünmez Hövding

Valla bu girişimci kadınları görünce bir hoş oluyor içim. Sen kalk 7-8 sene böylesine teknik bir konuda buluş yap sonra da takdir edilme, zaten mümkün değil. Bu bayanlarımız İsveç'li, icatlarıysa tehlikeli bisiklet kazaları sonrası oluşan beyin travmalarını engelleyecek bir kask üretmeleri. Kendilerinin de deyişiyle çok rahatsız olduğu için çoğu insan tarafından kullanılmayan bu kasklar yüzünden birçok insanın kaza sonrası sakat kalıyordu.


Takdir edersiniz ki Avrupalılar en çok bisiklet kullanan milletlere sahip, bu nedenle kullanımı daha rahat olan yeni bir boyunluk sayesinde kazaların önlenmesi planlanmakta. Bu boyunluk aynı arabalardaki hava yastığı özelliğine sahip, yani tehlikeli anlarda içindeki sensörü sayesinde açılıp kafaya geçme vekoruma özelliği var. Ayrıca içinde bir de kara kutusu mevcut ki kazadan 10 saniye öncesine kadar kaydedebilmekte. Fiyatı ise 600 $ olarak açıklanmış ve farklı kıyafetlerle giyilebilsin diye, değişik tasarımları mevcut. Bakalım dünya piyasasında yeri ne olacak, şimdiden gelecek vaat ediyor gibi...


6 Eylül 2012 Perşembe

Hoşgeldin RHCP!


Türkiye'ye son yıllarda bir ünlü akımı var orası kesin, ama içlerine en gitmeyi arzuladığım  gruplardan birisi olan Red Hot Chili Peppers'ın katılacağını tahmin edemezdim. Tabi bu durumun birkaç başlı nedeni var; mesela kulaktan kulağa dediğimiz olay burada çok geçerli. Konu yabancı müzisyen ve şarkıcılar olunca, iş tam bu noktada çözülüveriyormuş onu gördük. Yani daha geçen aylarda gelen ve önümüz aylarda gelecek olanlara bakalım. Ardı ardına Madonna, Guns n Roses, Evanescence, Jessie J, Tom Jones ve gelecekler RHCP, Jennifer Lopez, Enrique Iglesias v.s Sonuç olarak bu yazın açılışını koskoca Madonna yapmış, gelmiş yemiş, içmiş, yeni sevgilisiyle gezmiş, belki boğaza yapay göl demiş, ama sonunda reklamımızı yapmaya memleketine geri gitmiş. Yani bir ağırlama olmuş, bin ağırlama. Bir 20 yıl önce olsa, dünya turnelerinde komşumuz Atina, Türkiye'ye en yakın nokta olurdu, oradan dönülürdü. Güzel bir yere gidiyoruz sanırım ülke olarak, ne güzel ruhumuz şenleniyor. Bu nedenle güzel habere gelince bu cumartesi RHCP nerede ben oradayım!