Trust in Airbnb

Hazır yaz gelmiş, yurt içi, özellikle yurt dışında uygun fiyata tatile gitmek isteyenler oldukça fazla. O yüzden bilmeyene Airbnb'yi tanıtmak boynumun borcu. Çünkü iki, üç yıl önce tanıştığım bu site sayesinde en pahalı Avrupa şehirlerinde, çok uygun fiyatlara kaldım. Bu sitenin en güzel özelliği ev sahipleriyle birebir iletişim içinde olabilmeniz ve site içerisinde puanlama sistemi olduğu için size en uygun yeri bulmakta güçlük çekmemeniz.

It's summer now, people's number who wants to go on a vacation in or out of the country is pretty much. That's why i'd like to introduce you guys to Airbnb. I stayed for much lower price in these expensive European cities just because i rented them from Airbnb's website. The best side of this system is that you could be directly in touch with the hosts of the places and there are also scores of the places, which help you through picking up the right place for yourself.

Airbnb sitesi bu popülerliğini tamamen güven ilişkisinden kazanıyor. Kurucusu olan Brian Chesky başarısının sırrını müşteri memnuniyeti ve karşılıklı güven olarak açıklıyor. Gerçekten de bu siteden kiralanan evlerde kalanların yorumlarını okuduğunuzda, çoğunun kaldıkları yerden memnun ayrıldığını gözlemliyorsunuz.

Airbnb wins all its popularity through the relationship of trust. The Co-founder of Airbnb, Brian Chesky, declares their secret as the customers pleasure and mutual confidance. Really when you read up the reviews of the people who stayed in these rentals for a while, you could see, the most of them left these places with a big gladness.

Luxury in China

Geçen yıl arkadaşımla çıktığımız Avrupa turunda, Milano durağına geldiğimizde, içimizde o kadar paramız olmasa da orjinal markalara yakın olmanın sevinci, heyecanı vardı. Milano'nun o meşhur meydanına doğru yol alırken herkesin şık giyinmiş olduğuna neredeyse emindik. Ancak bizi bekleyen portre hiç de öyle değildi. Meydana girdiğimizde maksimum 3 kişinin şık, kalanın bizim gibi turist olduğunu gördüğümüzde hüsrana uğradık. Ama işin daha da ilginç yanı, büyük çarşı çıkışında ellerinde o imrendiğimiz markaların poşetlerini taşıyan Çinli adamların, yanlarındaysa yüzlerinde kocaman gülümse olan eşlerini görmemizdi. İşte o anda, üçüncü sınıf dünya ekonomisi dersinde yaptığımız "Çin Ekonomisi" sunumu gözlerimizin önüne geldi. Dostlarıma da buradan selam olsun!

Gucci Shangai Bag

Last year we went on a Europe trip my friend, when we stopped by Milano, we had the excitement of being near by the luxury brands, even though we couldn't afford buying any item from them. When we were on our ways to Milano's "Il Duomo", we were pretty sure that everybody there were dressed chic. But we were wrong and got disappointed, there were maximum 3 people who dressed that well and the rest of them were tourists. But the most interesting thing was seeing a lot of Chinese men, who were carrying packages from these luxury brands, and their cheerful wives walking around in the passage. And that  was the moment we reminded our third year of college and the "Chinese Economy" presentation in the World Economies class.

Cheers to my pals!

Kısaca sonuç, yukarıdaki resimlerdeki gibi: Lüks tüketimde sınır tanımayan Çin, 2011'deki yükselişinden sonra, bu yıl batılı lüks markaların hedefi haline gelmiş durumda, nasıl gelmesin ki? 

Here's to sum up; like in the pictures above:  Higly rising after 2011 in consuming, China is the biggest market for the western luxury brands in 2012 too, how come it's not, right?

Tribute to Fashion 2012

Artık yavaş yavaş Coca Cola'da mı çalışsam diye düşünür oldum. Her yeni örneğiyle, içlerinde pazarlama gurularını barındırdığını hissettiğim bu şirketin geleceği günümüzden parlak. Reklamları olsun, kampanyaları olsun, tüketicileriyle kurduğu ilişki çok samimi Coca Cola'nın. Tarihinin de getirdiği güvenle, müşterilerine ister tarihini satıyor, ister yepyeni bir gelecek sunuyor.

Lately i've been thinking of working in Coca Cola. Their future is much brighter than today and with every new example, i feel like they hold the best marketing guru's in the company. Their relationship is so sincere with their customers, we got that from their commercials or campaigns. With the reliance of their history, either they sell their history or offer a brand new future.

Brands on Nails

Marka çılgınlığı tırnaklara kadar inmiş durumda. Her ne kadar aşağıdaki Chanel örneğini beğensem de, her durumda olduğu gibi fazlası göz zevkine zarar gibi siz ne dersiniz?

You see brand crazyiness is down to nails now. Even though i liked the Chanel example, like in every situation, the more gives more harm, what do you think?

by Sophy Robson

by Janet Riffe

Is Nokia dead?

Iphone, Samsung derken yeni android telefon yarışında, bir zamanların en büyüğü Nokia'yı unutuverdik. Sahi ne oldu Nokia'ya? Şimdiden "Nokia öldü" naraları atılmaya başlandı. Bunu, peşi sıra gelen işten çıkarma haberleri de desteklemekte. Peki daha yakın tarihteki rakipsiz birinci Nokia'ya neler oldu?

Chasing after Iphone and Samsung, in the android phone race we forgot once upon a time's biggy: Nokia. Really what happenned to it?  People started to gossip about " Nokia being dead". I guess we can support this with all the bad news like it's been in financial trouble and there will be more firings until 2013. So what happened to the unrivaled Nokia?

Apple ve Samsung ile rekabette zorlanan Nokia, yaklaşık 10 bin kişiyi işten çıkarmayı planladığı için hisseleri %10 geriledi. Durumunu düzeltmek amacıyla lüks telefon üreticisi İngiliz markası Vertu'yu bünyesinden koparmak istemesiyle anlaşmazlıkların arttığı şu dönemde Nokia'nın büyük yeniliğe ihtiyacının olduğu ortaya çıktı. Ancak yönetimin de habire değiştiği ve işten çıkarımların bol olduğu şu dönemde bunun nasıl yapılacağı akıllarda bir soru işareti!

After having hard times in being in a competition with Iphone and Samsung, Nokia decided to dismiss 10 thousand people and then it's stock's lost %10. Tthey tried to fix some of their losses by selling the British luxury phone brand Vertu. But then it gave them more disagreements on selling it. Then it came out that Nokia needed some big changes in order to fix everything. But nor switching people in the Board neither dismissals help them through it. Now the biggest question is: How they're going to manage that?!

Reasons to Believe

Daha nice güzel reklam kampanyaları olabilir; ama insanın içine işleyeni az bulunur. Bazen son on yılda gelinen durum canımızı sıkar, yapılan tüm savaşlar, krizler her geçen gün artan ölümler gitgide insanlığın üstünde bir yük olmaya başlar. İşte öyle durumlarda bir şeylere inanmak gerekir. Bu video da buna en güzel örnek olmuş:

Dünyada her para kaçakçısına karşılık, 8.000 kan bağışlayan insan var.

Örülen tüm duvarlara karşılık, kapı önlerinde 200.000 "Hoş geldiniz" yazısı var.

Yapılan her tanka karşılık, 131.000 peluş hayvan üretilmekte.

Bir bilim adamı yeni bir silah keşfederken, 1 milyon anne çikolatalı kek pişirmekte.

Dünya genelinde dolardan çok Monopoly parası basılmakta.

"Aşk" arama motorlarında "Korku"dan daha çok sonuç vermekte.

Her şeyin kötü gittiğini söyleyen insanlara karşılık, 100.000 çift bebek sahibi olmaya çalışmakta.

Tüm dünyada satılan silahlara karşılık, 20.000 kişi Coca Cola paylaşmakta.

 

There could be many ad campaigns much better than this; but there are few one's that caught us by heart. Sometimes some moments breaks us down, mostly things like wars, crises and crimes happened in 10 years.  And at these moments we want something to rely on, something to trust. This ad's a great example of it:

                                    For every corrupt person, 8.000 people are donating blood.

For every wall that is put up, 200.000 "Welcome" mats are put down.

While one scientist creating a new weapon, 1 million moms are baking chocolate cakes.

Worldwide more Monopoly Money is printed than dollars.

"Love" has more results than "Fear".

For every person that says things are going to get worse, 100 couples are trying to have a baby.

For every weapon that sold in the world, 20.000 people share a Coke.

Dikkat "Çocuk" Var!

Son dönemlerde ortaya çıkan en önemli tartışmalardan biri, reklamlarda çocuk istismarının yapılıp yapılmadığı. Birçok markanın reklamlarında küçük yaşta çocukları oynatması sonucu oluşan bu düşünce, toplumda tepkiyi artırmış durumda.

Lately, there's been a discussion going on about child abusing in commercials. Nowadays most brands are using little children in their commercials, when they're so young and that caused a big reaction in the society.

Evy Baby 

Türkiye'de yapılan araştırma sonucu, toplumun, çocukların reklamlarda oynamasına olumlu baktığı; ancak reklamların büyük titizlik ve dikkat sonucu oluşturulması gerektiğini düşündükleri ortaya çıkmıştır. Yüzde 72 gibi bir çoğunluk, çocukların sadece çocuk ürünleri reklamlarında oynaması gerektiğini savunmuştur.

After a research in Turkey, it turns out that society thinks positive about children playing in the commercials; but they also think that people should be careful and sensitive about children while they are shooting it. %72 of people thinks that kids should be playing only in the kids product commercials.

Dalin

Turkcell 

Çocukların kullanıldığı reklamlar içinde, akla ilk gelen markalar arasında Molfix, Dalin ve Prima'nın bulunmuş, reklamlarında çocukları "en doğru" kullanan markaların ise Dalin, Ülker ve yine Turkcell 'in olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırma sonuçlarında hiçbir düşüncesi olmayanların büyük çoğunluğu oluşturması, markaların daha az çocuk kullanmasına yol açabilir; ancak çocukların bulunduğu reklamların ve ambalajların satışları iki katına çıkardığı gerçeğini de unutmayalım. 

Also here's the results of the brands that used kids most in their commercials: Molfix, Dalin and Turkcell. And the brands that used kids "in the best way" in their commercials are Dalin, Ülker and again Turkcell. Most people had no reviews about these questions, so this may cause brands using less kids in their commercials; but let's not forget the fact that, children increase sales twice, when they're in commercials or even on the packages.

LCW Kids

Molfix

Brands say "Thank You"

Sosyal medyaya önem veren markalar Facebook'ta 1 milyon fana ulaşmanın sevincini yaşıyor. Her biri farklı teşekkür etme yöntemleri kullanarak şükranlarını dile getiriyorlar. Birkaç örnekle bilgimizi pekiştirelim:

Brands that cares about social media are celebrating the reach out for 1 million Facebook fans. And every one of them using different types of "Thank you's". Lets consolidate our knowledge!

1. Heineken - 1 Million Hugs

Heineken takımından güzel ve alımlı kızların sarılışına kim hayır diyebilir ki? Bakın ne kadar mutlular!

Who can say no to these beautiful and attractive Heineken team girls? Look how happy they are!

2. Cadbury- Thumbs up!

Cadbury ise fanları için daha özel bir şey planladı ve uzun uğraşlar sonucu 1 ton çikolata ile devasa bir "like" butonu yarattı. 

Cadbury planned something special for their fans, after long hours of working they created a giant "like" button to their fans out of a ton of chocolates!

3. Porsche

Porsche ise yepyeni bir araba tasarlayarak fanlarına teşekkür etmeyi seçmiş. Ortaya da bu çok güzel görüntüler çıkmış.

And Porsche picked out the creating way to thank their fans and let us see these beautiful images.

Place me IN!

Bu filmlerdeki ve video cliplerdeki göz yoran ürün yerleştirmelerden bir ben mi sıkıldım? Gözümüze gözümüze sokulan markalar yüzünden artık filmi izleyemez olduk. Eskiden böyle miydi? Zekiydi insanlar, adam gibi arka fona koyardı, biz de bilinç altımıza kaydederdik. Yani istemsizdi. Gereksiz mi buluyorum? Kesinlikle hayır! Ürün yerleştirme tabii ki olmalı, ama şık olmalı, yerinde olmalı; öyle olur olmadık yerde karşımıza çıkmamalı. Bırakayım örnekler konuşsun...

Lady Gaga- Diet Coke

J.Lo- Fiat 500

Is it me only got bored of all the product replacements in movies or video clips? Because of these brands that got sticked into our eyes, we cannot simply watch a movie. Was it the way before? People were intelligent, they put logos in the background, then we recorded them unconciously. That was involuntary. Do i find that irrelavant now? Absolutely no! Of course there should be a product replacement, but it should be elegant, proper; not be popped in irrelevant places. I'll let the examples talk...

Fifth Element

Britney Spears- Sony, Make up forever

Legally Blonde- Apple

Şimdi de en absürd örnekler:
Now the absurd ones:

Yalan Dünya Tv series

Britney Spears- Hold it against me clip

Two and a Half Men

Black Friday Madness

Bugün tam da alışverişten gelmişken ve sadece saat 2'ye kadar olan %20 indirimle karşılaştığım için sevinirken, aldığım üç parça kıyafetin de (indirim olmasına rağmen) beklediğimden fazla tutması, hayatın iyiden iyiye pahalılaştığı konusunda beni ikna etti. Bu sadece kıyafet konusunda da değil, bir tabak yemek yediğinizde artık 20 tl'den aşağı hesap ödemez olduk. Böyle olunca konuyla tam da ilgili bir etkinlikle karşılaştım: Huzurlarınızda Kara Cuma!

Today i'm really convinced that life got expensive and i was really happy when i  went  to shopping and caught a sale just until 2 p.m! But still after buying 3 pieces of clothes (even there was a sale) it cost too much. And this is not happening only in clothing anymore, when we eat a plate of dish, we can't get  out before paying at least 20 liras. Then, when the situation is like that, i found out an event: It's Black Friday Sales everybody!

Fotoğraflardan da gördüğünüz üzere, bu gerçek bir alışveriş çılgınlığı. Biliyorum tam da tatil öncesi yapıyorlar bu indirimleri ama birilerini tekmelemek ya da onların üstüne basmak mı size daha çok şey aldıracak? O zaman almayın daha iyi. Ancak bu davranışı açıklayan çok güzel bir mizah olgusu var: " Bu tam da televizyonun size yapmanız gerektiğini söylediği gibi." Ne yazık ki tüketici toplum azıcık indirim için her şeyi yapar.

As you can see from the pictures, it's a real shopping madness. And i got that, it's right before holiday but kicking, fighting, stepping on someone will make you buy more? Then don't buy at all! But as in some comic said "It's what Tv told you so." Unfortunately consumer society will do anything to get some discounted price. 

Mağaza önlerinde kamp kurulacak kadar mı tüketici olduk? Ne zaman olduk, niye olduk? Hayat pahalılaştı diye boşuna demiyorum, ama bu yönlendirmeye karşı dik durabilmek en önemlisi. Gördüğünüz ya da izlediğiniz her şeye inanmayın. Sizleri orada sabahlatacak kadar nasıl bir hayat tarzına inandınız acaba?

Are we became as consumer as we camp outside of the stores? When did we become that way and why? I don't just say "life became expensive", i mean it. But we should stay straight against all the subconcious routing. Don't believe in everything you see or watch. I mean which life style are you believed in, that made you stay outside until the dawn?